
Tüm bu rakamlar, e-ticaretin hukuki düzenlemeye tâbi tutulmasının önemini açığa çıkarmaktadır. Bu nedenle, e-ticaretten kaynaklanan uyuşmazlıkların ne şekilde çözüme kavuşturulacağı sorusu akla gelmektedir. Ya da, geçerli bir sözleşmenin varlığı durumunda bu sözleşmeye hangi ülke hukuku uygulanacaktır? Konuya ilişkin olarak, üç ihtimal öngörülebilir;
Birincisi, hukuk kurallarının bugün olduğu gibi kendi işleyişine bırakılmasıdır. Ancak, bu durumda elektronik ticaretin sağlayacağı büyük faydalar belirsizlik içinde kaybolup gidecektir.
İkinci olasılık, devletler özel hukuku kurallarının elektronik ticarete yeknesak olarak uygulanmasıdır. Ancak, bunun dezavantajı da, bugün artık elektronik ortam vasıtasıyla diğer ülkelere hızla ulaşabilen tüketiciler karşısında, hukukun yavaş işleyişinin sorun yaratacak oluºudur.
Diğer bir olasılık, elektronik ticarete uygulanabilecek uluslararası standartlar geliştirilmesidir. Ancak, salt elektronik ticarete uygulanacak düzenlemelerin oluşturulması ve bunun sürekli güncelleştirilmesi oldukça zor görünmektedir.
Bugüne kadar konuya ilişkin olarak çok sayıda öneri getirilmiş ve hatta pek çoğu uygulamaya geçirilmiştir. Söz gelimi, elektronik ticarette sadece sayısal imzaya yönelik düzenlemeler getirilmesi ya da kurum ve kuruluşların sadece kendi alanlarına yönelik kurallar ve uygulamalar geliştirmeleri öngörülmüştür. Ancak, hiçbir uygulamadan istenilen sonuç alınamamıştır.
Bütün bu olasılıkların dışında en uygun ve en pratik görünen çözüm yolu, bütün hukuk kurallarında bir yeknesaklık getirilmesi yerine, sadece sözleşmede kesinlik getirilmesidir. Tarafların sözleşmede öngöreceği ülke hukuku, uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasında uygulanacak hukuk olacaktır. Dolayısıyla, elektronik ortamda yapılacak bir ticarette alıcı veya satıcı ya da tamamen bağımsız bir ülkenin hukuk kurallarının sözleşmeye uygulanması öngörülebilir.
Peki, bu uygulama e-ticaretin yarattığı hukuki soruna en iyi çözüm yolu mudur? Kuşkusuz, hayır. Daha iyi ve daha pratik bir uygulamanın hayata geçirilmesi mümkündür. Ancak, uzun süre beklemek ve zaman kaybetmek yerine, yeni teknolojilerin ve bu çerçevede e-ticaretin hızla yol katettiği bir ortamda zaten mevcut olan bir uygulamayı daha etkin şekilde pratik hayata geçirerek, kısa vadede fayda sağlanabileceği kanaatindeyim.
"E-Ticaret Ve Hukuki Boyutu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Damla Ömür Toy'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder